Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçilmiş olsaydı da İmamoğlu'na yönelik yolsuzluk operasyonları kaçınılmazdı. Ancak o zaman bu operasyonlar, iktidarın değil, bizzat Kılıçdaroğlu’nun siyasi etik ve parti disiplini adına yürüteceği bir süreç olacaktı.
Bugün CHP’nin içinde bulunduğu tabloya bakıldığında, Kılıçdaroğlu’nun seçim sürecinde önünün kesilmesinin arkasında sadece siyasi hesaplar değil, bireysel çıkarlar ve pozisyon savaşları olduğu açıkça görülüyor.
- Meral Akşener, "kazanacak aday" bahanesiyle 6’lı masayı böldü, İYİ Parti’yi CHP’ye düşman hale getirip AKP’ye zemin hazırladı.
- Ümit Özdağ, önce Mansur Yavaş’ı dayattı, ardından Sinan Oğan’ı öne çıkararak muhalefeti parçalamada kritik rol oynadı.
- Muharrem İnce, Memleket Partisi’ni CB seçimleri ile Belediye seçimleri arasında sadece 2.000 oy artırabilen bir tabela partisi haline getirdi.
- Ekrem İmamoğlu, bu süreçte hem İnce’yi hem de Özdağ’ı finansal olarak destekleme iddialarıyla anıldı.
Sonuç?
CHP bölündü, muhalefet zayıflatıldı, AKP'nin ekmeğine yağ sürüldü. Bugün yaşanan krizlerin tohumları, tam da bu süreçte atıldı.
: 0 
: 0